Emine Şenyaşar ve Ethem Sarısülük’ün annesi Adalet Bakanlığı önünde adalet nöbetine katıldı
(ANKARA) – Emine Şenyaşar ve oğlu DEM Parti Şanlıurfa milletvekili Ferit Şenyaşar’ın Adalet Bakanlığı önündeki adalet nöbeti 118 gündür sürerken, bugünkü nöbete çok sayıda meslek örgütü ve İnsan Hakları Derneği’nin yanı sıra Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfi Sarısülük de katıldı.
14 Haziran 2018’de Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde AKP eski milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın seçim çalışmaları sırasında Şenyaşar ailesi ile Yıldız’ın koruma ve yakınları arasında çıkan tartışma silahlı kavgaya dönüşmüş, olayda Mehmet Şah Yıldız ve hastaneye sevk edilen Esvet Şenyaşar ile iki oğlu, Celal ve Adil Şenyaşar hayatını kaybetmiş, sekiz kişi de yaralanmıştı. Eşi ve iki oğlu öldürülen Emine Şenyaşar’ın Adalet Bakanlığı önünde sürdürdüğü Adalet Nöbeti 118. gününde de devam etti.
Ailenin Adalet Bakanlığı önünde sürdürdüğü nöbete baro başkanları, hukuk meslek örgütleri, DEM Parti milletvekilleri, İnsan hakları dernekleri ve kurumlarının yanı sıra Gezi Parkı eylemlerinde polis kurşunu ile hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfi Sarısülük katıldı.
Adalet Bakanlığı önünde konuşan Emine Şenyaşar’ın oğlu DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar altı yıldır adalet istemelerine rağmen adaletin gelmediğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Altı yıldır Türkiye’nin gündeminde olan bir adalet mücadelesi var ve Türkiye’nin gündeminde olan, adalet isteyen bir anne var. Altı yıldır mücadelemizi dayanışmayla sürdürüyoruz. Altı yıldır mücadelemiz ve cesaretimizi, haklılığımızdan alıyoruz ve altı yıldır gelmeyen bir adalet var. Eşi ve iki oğlu Suruç Devlet Hastanesi’nde katledilen anne altı yıldır adalet arıyor. 846 gün Urfa Adliyesi önünde adalet nöbeti tuttu. 118 gündür şu an karşımızda bulunan Adalet Bakanı’nın önünde eylemini sürdürüyor.”
“Annenin iki talebi var”
Saldırıda babasını ve iki kardeşini kaybeden DEM’li Şenyaşar annesi Emine Şenyaşar’ın iki talebi olduğunu belirterek şunları dile getirdi:
“Birinci talebi devlet hastanesinde gözü önünde katledilen eşi ve iki çocuğu için adalet istiyor rehin tutulan bir oğlu var. Anne diyor ki ‘hastanede insanlık suçunu işleyenler dışarıda geziyor ama benim bir oğlum altı yıldır tek kişilik hücreden tutuklu bulunuyor.’ Anne tutuklu oğlunun serbest bırakılmasını istiyor. Bunun için de adil, bağımsız ve tarafsız bir yargılama istiyor. “
Anne Emine Şenyaşar Kürtçe yaptığı açıklamada altı yıldır tutuklu oğlu Fadıl Şenyaşar’ın tahliye edilmesini talep ederek şöyle şunları söyledi:
“Altı yıldır oturmuş ‘çocuğumu bırakın’ diyorum. Hastanede insanları keserek öldürdüklerini hiç gördünüz mü? İnsanların hastanede öldürülüp kayıtların saklandıklarını hiç gördünüz mü? Kamera kayıtlarını çıkarın. Çocuklarımın nasıl zulümle öldürüldüklerini ben de göreyim. Benim çocuklarım ne yapmıştı Erdoğan? Eğer benim çocuklarımın bir suçu varsa iki çocuğum kaldı onları da tutuklayın.”
“Adalet gerçekleşene kadar ailenin yanında olmaya devam edeceğiz”
Şanlıurfa Baro Başkanı Abdullah Öncel adalet gerçekleşene kadar ailenin yanında olacaklarını vurgulayarak açıklamasında şunları dile getirdi:
“Maalesef bu vahşet Urfa’nın Suruç ilçesinde yaşandı. Ancak annenin 864 gün Urfa Adliyesi’nin önünde yapmış olduğu mücadeleyi çığlıklarına, duyarlı kamuoyu ve duyarlı hukukçular elbette ki karşılık verdiler. Ancak o çığlıkları maalesef yargı mensupları ve yargılamayı yürüten erk duymadı. Adaletin tecelli etmesi için adaletin gerçekleşmesi için bizler hukuk örgütleri olarak ilk günden itibaren Emine annenin yanında yanında olduk ve yanında olmaya da devam edeceğiz, adalet gerçekleşene kadar.”
İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Hüseyin Balaban anne Emine Şenyaşar’ın talebinin duyulmasını gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi olarak, İnsan Hakları Derneği olarak Emine Şenyaşar annenin talebinin talebimiz olduğunu ifade etmek istiyorum. Bugün ülkenin dört bir yanında anneler adalet arıyor. Emine Şenyaşar bir tek kendi evlatları için değil bu ülkenin vicdanı için, bu ülkede faili meçhuller için, gözaltında kayıplar için, yine İŞİD’in saldırılarında patlamalarda ölenler için adalet aradığını biliyoruz. Biz insan hakları derneği olarak şunu sormak istiyoruz. Bu ülkede katillerin serbest bırakılması yasal bir şey midir? Hastane odalarında yaralı insanların öldürülmesi serbest midir? Bunların katillerini milletvekili yapmak serbest midir? Adalet Bakanlığı ne zamana kadar polis panzerleri arkasında polis copların arkasında kendisini koruyacaktır. Bu ülkenin adalete ihtiyacı vardır. Bir an önce herkesin aklını başına devşirmesi gerekir. ve bu annenin çığlığını duyurması gerekir.”