Bayram, elektrikli araç ve bataryaların teknik özelliklerine ilişkin değerlendirmesinde, devletin şarj alanında attığı gerçek yol gösterici adımlar sayesinde şarj şebekesinin her ay katlanarak arttığını söyledi.
Bayram, 2020 öncesi sadece 5 firmanın bulunduğu bölümde şu anda 122 firmanın şarj şebekesi lisansı aldığını söyledi. Türkiye genelinde şarj istasyonu yatırımlarının devam ettiğini belirten Bayram, “Böylece sayıları 1000’i bulan şarj şebekesindeki ünite sayısı bugün 6 bin 500’e yükseldi. Yıl sonuna kadar toplam şarj ağımızın 10 bine ulaşacağını tahmin ediyorum.”
Pil teknolojisi
Elektrikli araçlarda amacın pillerin daha düşük hacimde daha yüksek güç yoğunluğuna sahip olması olduğunu vurgulayan Bayram, şunları kaydetti:
“Ancak aynı zamanda, güvenlik açıklarının olmaması ve uzun ömürlülük de diğer hedefler. Bu nedenle şarj edilebilir pil branşında her zaman teknolojik bir ilerleme görüyoruz. Elektrikli araçlar, fosil yakıtlı araçlar kadar düşük maliyetli güç talebine ve eşdeğer menzile sahip olmalıdır. Elektrikli otomobilde menzil verisini belirleyen en önemli faktör araçtaki batarya kapasitesidir. Fosil yakıtlı araçlardaki yakıt deposu gibi elektrikli araçlarda da hücrelerden oluşan bir pil paketi bulunur. Akü paketleri, otomobil üreticisinin hedeflediği menzil aralığına göre planlanmıştır. Pil takımında bu aralığa karşılık gelen bir dizi hücre bulunur. Gelişen pil teknolojisi ile 10 yıl önce 1 hücre başına alabildiğimiz kan basıncı ve güç yoğunluğu ölçümü yaklaşık 3 kat arttı. Yani 10 yıl önce aynı sayıda hücreden oluşan bir pil paketi ile 110 kilometre yol alırken, bugün tek bir pil paketi ile yaklaşık 400 kilometre yol alabiliyoruz.”
